Yeniyle eskiyi, gösterişli ile sadeyi, lüksle mütevaziyi buluşturarak ahenk oluşturmak dekoratörlerin ve iç mimarların trend belirleyici stilleri olarak gözdesi haline geldi. Kulağa az rastlanan ve kimsenin rağbet etmediği bir stil olarak bilinse de modern ve geleneksel ögeler bir arada kullanılarak oluşan en zor stillerin başında eklektik ev dekorasyonu gelir. Farklı tarzda aksesuarları ve mobilyaları bir araya getirerek muhteşem bir zıtlık meydana getirir. Ögeler farklı dönemleri yansıttığında renk, doku ve şekli ortak bir paydada birleştirip iyi bir görüntü yakalamak hiç de kolay değil.
Eklektik dekorasyon; gelişigüzel bir düzenleme tarzı değildir. Bilinçli ve farkında olarak bütünlük oluşturacak zıtlıklar meydana getirilmelidir yoksa karşınıza koca dağınıklık çıkabilir. Bunun için en uygun renkler; krem, kahve tonları, gri, siyah, beyaz, fildişi ve benzeri renklerdir. Kaba ve ağır kumaşlarla, zarif tekstil bir araya özenle getirilerek karıştırılmalıdır. Arka planın düz ve sade olması eklektik dekorasyon uygularken size kolaylık sağlar. Eskitilmiş ve pürüzlü yüzeylerle etnik, canlı parlak yüzeylerle vintage dokunuşlar yapıldığında muazzam bir görüntü elde edilebilir.
Dağınıklığı engellemek adına belli başlı ölçütler vardır. Bunların başında orantı ve kompozisyon gelir. Eşyaların doğru yerleşimi, aksesuarlar farklı olsa da benzer boyutlarda olması bir orantı ölçütü olabilir. Kompozisyona gelince; hayalinizdeki bu dekorasyonu betimlemek yaratıcılığınızı ön plana atmakla mümkündür.
Eklektik tarzını sevenler için en büyük avantaj, tasarım ya da belli bir dönem sınırlaması olmadan sevdikleri parçaları kolayca bir araya getirebilmelidir. Seçtiğiniz parçalar belli bir döneme ait olmayabilir ya da tarzını yansıtmayabilir fakat eşleştirme yaptığınız ortak nokta aynı olmalıdır. Daha önceleri beğendiğiniz bir eşyayı evinizde nereye koyacağınızı bilmiyorsanız, eklektik tarzını benimseyerek aslında birbirine zıt eşyaların doğru şekilde dekore edildiğinde ne kadarda çok uyum sağladığını görebileceksiniz.